Din tüccarlığına son
MÜSİAD karar aldı: İslam'ın adı ya da onu çağrıştıracak herhangi bir motif ortak edinmek için kullanılmayacak. Kullanan üyelikten atılacak. Başta SPK ve Hazine olmak üzere devletin kuruluşlarıyla daha yakın ilişki kurulacak
Eylem Türk
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), üyesi olan çok ortaklı 17 holdingin başkanı ile pazartesi gecesi yaptığı toplantıda 'İslam adının kullanılmasını' yasakladı.
Holdinglerin kendi özeleştirilerini yaptığı toplantıda ortak kararlar alınarak, sonuç bildirisi hazırlandı.
Dernek, şirketlerin bundan böyle yürütecekleri reklam ve tanıtım çalışmalarında kutsal ve sembolik değerleri kullanmaktan kaçınmalarını ve bunun yerine ticari ve ekonomik materyalleri kullanmaya özen göstermelerini istedi. Hazırlanan bidiriyle çok ortaklı sistemin sağlıklı bir şekilde oluşması ve denetleme mekanizmalarının yasal bir zemine oturtulması amacıyla parlamento, bürokrasi ve hükümet nezdinde gerekli temas ve çalışmaların gerçekleştirilmesi istendi.
MÜSİAD bu alınan kararlara uymayan veya uyarıların gereğini yerine getirmeyen şirketlerden kendisine üye olanları, dernek üyeliğinden çıkarma ve konu hakkında kamuoyunu bilgilendirme kararı aldı.
MÜSİAD Başkanı Ali Bayramoğlu üyelerinin bayramdan sonra denetlenmeye başlanacağını denetim işinin bizzat MÜSİAD yönetimi ve uzmanlardan oluşan bir kadro ile yapılacağını söyledi. Bayramoğlu hazırlanan bildirinin ortakların verdikleri vaatleri yerine getirme zorunluluğu ortaya çıkardığı anlattı.
Önce namaz sonra toplantı
Önceki akşam düzenlenen toplantıya holding başkanlarının yanı sıra MÜSİAD'ın Almanya ve Konya şubelerinin başkanları da katıldı. Başkanlar dört saat süren toplantı öncesinde salonunda biraraya gelerek yemek yediler. Ardından namaz kılarak toplantı salonuna geçildi. Toplantıya geçilirken görüntü alınmasına izin verilmedi, açıklama yapılmadı.
Jet Pa'ya hesap soruldu
MÜSİAD yönetiminin istişare toplantısında aralarında Jet - Pa gibi haklarında olumsuz iddialar bulunan holdinglere hesap sorduğu öğrenildi.
Toplantıya katılan Jet - Pa Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Akgündüz'ün, MÜSİAD yönetiminin "ortaklarına para ödeyemedeği ve yatırım projelerinin altyapı çalışmalarının olmayışı iddialarına" yönelik sorularını, "Ben de herkes gibi ekonomik krizden etkilendim. Ancak şirketten ayrılmak isteyen ortaklarıma paralarını ödüyorum" şeklinde cevap verdiği bildirildi.
MÜSİAD yöneticilerinin başta Jet - Pa olmak üzere çok ortaklı kuruluşlara Sermaye Piyasası Kurulu ve Hazine ile daha sıkı ilişkiye girerek kendilerini anlatmaları tavsiye edildi. Bu kendilerini İslami kuruluş olarak tanıtan grupların devletle daha sıkı ilişkiye girme isteği olarak değerlendirildi.
Dünya ekonomisi ciddi bir değişim sürecinde, Türkiye dikkatli olmalı. Türkiye’nin AB üyeliği konusunda ben taraf olmam, müzakereler sürüyor. Yabancı sermaye Türkiye’ye akın ediyor. Yabancı 2002’den beri 100 milyar dolar getirdi.
İLİŞKİLİ HABERLER
'Mayısta kredibilitemiz açık verdi!'
Son 5 yılda 100 milyar dolar Türkiye'ye geldi
'Mayısta kredibilitemiz açık verdi!'
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet, Türkiye'yi global risklere karşı uyarırken, Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, mayıs itibarıyla bankanın ciddi kredibilite açığı ile karşı karşıya olduğunu söyledi..
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Mayıs 2007 itibarıyla Merkez Bankası'nın ciddi bir kredibilite açığı ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean Claude Trichet de, Asya krizini anımsatarak, küresel finansın dayanıklı bir temel üzerine inşa edildiğini ancak risklere karşı temkinli davranılması gerektiğini belirtti. Merkez Bankası'nın 75'inci kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Yeni Global Görünümün Çizilmesi: Gelişmekte Olan Piyasaların Dünya Ekonomisi Üzerindeki Büyüyen Etkisi" başlıklı konferansa Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean Claude Trichet konuşmacı olarak katıldı. Konferansa merkez bankası başkanları ve üst düzey yetkilileri, yabancı misyon temsilcileri de katıldı.
MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZDIR
Konferansın açılış konuşmasını yapan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası'nın kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği süreçle ilgili olarak ayrıntılı bilgi verdi ve bankanın Mayıs 2001 yılında tam bağımsız hale geldiğini söyledi. Yılmaz, Mayıs 2007 sonu itibarıyla Merkez Bankası'nın ciddi bir kredibilite açığıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası'nın Türkiye'de iyi yönetişim ve kurumsallaşma açısında yapısal dönüşümün köşe taşlarından biri olduğunu belirtti. Yılmaz, "Merkez Bankası, bağımsız, şeffaf ve hesap verebilir statüsü ile ana görevi fiyat istikrarı ile kurumsal verimliliği artırmaya yönelik politikalara odaklanıyor. Beklentileri karşılamayı hedefliyor. Kredibilitesi yüksek. Bağımsız olarak da çalışmaya devam edecek" diye konuştu. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet, gelişmekte olan piyasaların dünya ekonomisi üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Dünya ekonomisinin ciddi bir değişim sürecinden geçtiğini anlatan Trichet, "Gelişmekte olan dönemin yükünü nasıl çekeceğiz. Etkisi ne olacak henüz bilmiyoruz. Gelişmekte olan ülkeler önemli. Merkez bankaları yabancı yatırımcılara yatırım imkânı sağladı. Latin Amerika, Ortadoğu, Afrika sadece birkaç ülke. Türkiye de gelişmekte olan ülkeler arasında en önemli olanlardan biri" diye konuştu.
MB İLE YAKIN İLİŞKİLERİMİZ VAR
Trichet, Çin'in dünya ekonomisi üzerindeki etkisinin sorulması üzerine de, "Gelişmeleri takip ediyoruz. Asya krizinden bu yana herkes birbirine bağlı olduğunu biliyor. Rehavete kapılma imkânı yok. Küresel finans dayanıklı olduğunu ortaya koydu. Bu temel üzerine inşa edildi. Ancak temkinli olmak lazım. Riskler olduğunu da bilelim" uyarısında bulundu. Trichet, Türkiye'nin AB sürecine ilişkin olarak da, "Türkiye ile AB arasında müzakereler sürüyor. Ben bu konuda taraf olamam. Süreç işliyor. Bazı başlıklar açıldı. Bizim T.C Merkez Bankası ile yakın ilişkimiz var. Bunu başka ülkelerdeyken de görmek mümkün" dedi.
DÜNYA DEVİ DÖRT ŞİRKET
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet, dünya devi 20 şirketin dördünün, dünyadaki en zengin 20 kişiden yedisinin de gelişmekte olan ülkelerde bulunduğunu anlattı. Çin'de 2005 yılında 300 binden fazla milyoner bulunduğunu kaydeden Trichet, "Tabii bu tablo gelir dağılımının göstergesi değil. Fakirlikle mücadele çok önemli. Gelişmekte olan ülkeler yarın, bugünden daha fazla ağırlıklı olacak. Trendi şimdiden görmek mümkün" değerlendirmesini yaptı.
|
İzmir'deki fabrikasını Ankara'ya taşıyacak
|
|
|
Türk deterjan firması Henkel, İzmir fabrikasını, çevresel etkenler nedeniyle Ankara'nın Elmadağ ilçesine taşıyacak.
|
|
|
İzmir'deki fabrika arsası ise son yıllarda çalışmaları hızlanan 'Büyük Körfez Projesi' kapsamında, Nokta İnşaat'e satılacak. Fabrika 1916'dan beri İzmir'deki tesislerde faaliyet gösteriyordu. Ekonomi Servisi
|
| |
|
02 Haziran 2007, Cumartesi
|
|
Yorum Yaz | Gönder | Yazdır
|
|
|
